Kampanya 1

Kampanya 1
EC English'den Amerika ve İngiltere'de müthiş fırsat!

Kampanya 2

Kampanya 2
LSC Kanada/EC okulları Türk öğrencilere özel fiyatlarla!

Kampanya 3

Kampanya 3
Language Studies International ile 3 kıta 6 ülke!

Öğrenciler ne diyor?

Öğrenciler ne diyor?
Gamze'den CDS'ye mektup var

Fransa'da Fransızca dil eğitimi

25 Ekim 2011 Salı

Yüzyıllar boyunca dünyanın en çok kullanılan dili olan Fransızca halen pek çok ülkede ana dil veya resmi dil olarak kullanılıyor. Avrupa’nın en köklü geçmişine sahip ülkelerinden biri olan Fransa, yıllarca dünyanın kültür merkezi olarak görülmüştür. Bir lisanın öğrenileceği en uygun yer şüphesiz ki doğal olarak konuşulduğu ülkedir. Fransa sizin için 24 saat Fransızca eğitimi göreceğiniz bir 'Fransızca dil laboratuvarı' olacaktır.

Neden Fransızca?

* 33 ülkenin resmi dilidir.
* 200 milyon kişi Fransızcayı okur, konuşur, anlar ya da   yazabilir.
* Ağırlıklı olarak Fransızca konuşulan ülkelere sahip Afrika kıtası, Amerika'dan daha büyük bir alanı temsil eder.
* İngilizceden sonra en geniş çapta öğretilen ikinci yabancı dildir.
* 20.000'in üzerinde İngilizce kelime Fransızca kökenlidir.
* G7 ülkelerinden ikisinde Fransızca konuşulur (Fransa ve Kanada). 
* İngilizce'den sonra kelime dağarcığı en geniş olan dildir.
* İnsan Bilimleri ve sosyal bilimler ile ilgili en önemli yazıların çoğu Fransa'dan gelmektedir.
* Fransa yılda 60 milyon turist ile dünyanın başlıca turizm merkezlerinden biridir.

Niçin Fransa'da Fransızca?

* Paris, Nice, Cannes, Bordeux gibi şehirler dil okulların da en yoğun olduğu bölgeler olarak sayılabilir.
* Her yıl yüzbinlerce turistin ziyaret ettiği Fransa Fransızca’nın öğrenilebileği en uygun ülkedir.
* Okullar çoğunlukla aile yanında konaklama seçeneği sunarlar. Ayrıca çeşitli öğrenci hostelleri bulmak da mümkündür.
* Yabancı öğrencilerin çalışma izni almasına gerek yoktur.
* Fransızca dil okullarındaki dersler eğitiminizin sadece bir bölümünü oluşturur. Okulların düzenledikleri etkinlikler, geziler, yanında kalacağınız aile ve yakın çevre ile olan ilişkileriniz sizi tam bir "Fransızca atmosferinde" yaşatacaktır.

Neden Avustralya'da dil eğitimi?

17 Ekim 2011 Pazartesi



* Sydney, Melbourne gibi dünyanın en büyüleyici şehirlerinde en iyi olanaklarla kaliteli bir yaşama sahip olabilirsiniz.
* Yasal olarak çalışma hakkı kazanabilirsiniz.
* Birçok iş olanağına sahip olabilirsiniz.
* Avustralya'da yaşam Kanada, Amerika, İngiltere ve birçok Avrupa ülkesine kıyasla daha ekonomiktir.
* Bahar ve yaz mevsimleri yılın dokuz ayı boyunca devam eder.
* Eşsiz bir doğal yaşam, muhteşem sahiller, yağmur ormanları, ünlü Opera binası gibi birçok doğal güzellik ve turistik yeri görme şansını yakalayabilirsiniz.
* Avustralya'dayken vizenizi uzatabilirsiniz.
* 2 yıl bir eğitim programının ardından 1 yıl okula gitmeseniz bile çalışmaya devam edebilirsiniz.


Kısaca Avustralya

"Avustralya, güney yarımkürede yer alan bir ülkedir. Hint ve Büyük Okyanus arasında uzanır. Okyanusya kıtasında bulunur ve kıtanın çok büyük bir bölümünü kaplar. Komşuları Endonezya, Doğu Timor, Papua Yeni Gine, Solomon Adaları, Vanuatu, Yeni Kaledonya ve Yeni Zelanda'dır. Başkenti Canberra, en büyük şehri ise Sydney'dir.

"2010 Ekonomik Özgürlük Endeksi'nde üçüncü sırayı alan Avustralya, dünyanın en büyük 13. ekonomisidir ve en yüksek 11. kişi başına GSYİH'ya sahiptir. Bu Birleşik Krallık, Almanya, Fransa, Kanada ve Japonya'dan daha yüksek ve Amerika Birleşik Devletleri ile aynı sıradadır. 2010 İnsani Gelişme Endeksi'nde ikinci, Legatum'un 2008 Refah Endeksi'nde ilk ve The Economist'in küresel 2005 Yaşam Kalitesi Sıralaması'nda altıncı sırayı almıştır. Avustralya'nın bütün büyük şehirleri küresel karşılaştırmalı yaşanabilirlik anketlerinde yüksek puan alır."

Vikipedi'den

İngilizleri nasıl bilirsiniz?

4 Ekim 2011 Salı


 
İngilizlerle ilgili yanlış bildiğimiz doğrular, doğru bildiğimiz yanlışlar ya da öyle bir şeyler...

Her toplum, az biraz da olsa üzerlerine yapışmış önyargılardan, kalıplardan muzdariptir. Bizim hala deve üstünde yolculuk yaptığımızı sanan milyonlarca insan var dünyada hala.

Biraz sivri, biraz ortada bir toplum olunca, kalıplar da daha bir güçlü oluyor. Peki o kibar konuşan, çaylarını yudumlayan, futbol manyağı İngilizler gerçekten öyle mi?





İngiliz mutfağı ve damar tınaklığı riski

İngilizlerin meşhur yemeği fish and chips, biraz bizim baklavamız gibi. Her yerde mutlaka fish and chips satan bir yer bulabilirsiniz. Ama İngilizlerin takıntılı olduğu bir yemek değil. Giderek İngiltere’nin toplumsal kimliğine dönüşen kültürel çeşitlilik sonrası Tayland, Hint, Çin mutfakları bile daha popüler.
Ama tabii, insana kalp krizi geçirtecek ağır kahvaltılarından taviz vermiyor İngilizler. Yağda yumurta, kızarmış beykın, patates ve fasulyeden oluşan İngiliz kahvaltısı biraz ağır ama içki sonrası en ideal yiyecek.

Beş çayı, on birası

İçki sonrası demişken, İngilizlerin sıkı içiciler olduğu doğru. İngiltere’ye gitmemiş ama İngiliz turist görmüş herkes bunun zaten farkındadır. İşin içine bira girince Süngerbob’a dönüşen İngilizler, öğle yemeğinde bile birkaç şişe birayı devirebiliyorlar.
Saat beşte kibarca çaylarını yudumlamasalar bile, İngilizler çaya bayılıyorlar. Bizdeki gibi, işyerlerinde gün boyu çay içiliyor. Tabii, bir çoğu çaylarına süt ekliyor. Fena da olmuyor.

Hop, sıraya!

İngilizlerin kibarlığıyla ilgili duyduğunuz her şeyi ikiye katlayın. Basit bir market alışverişinde bile 15 ‘teşekkür ederim’ ve 8 ‘lütfen’ duymaya hazırlanın.
İngiltere’de iki kişiyseniz bile arka arkaya durmasanız iyi olur. Sıraya girdiğinizi sanan bir İngiliz hemen arkanızda dikilmeye başlayabilir. İngilizler her şey için sıraya giriyorlar, kaynak yapmıyorlar ve sırayı bir tür meditasyon aracı olarak görüp, derin düşncelere dalıp, kimseye sinirlenmiyorlar.
Herkesin birer asilzade gibi, ağdalı bir İngilizce’yle konuşmadığını görmek için İngiliz film ve dizilerine bakmak yeter. Yerel aksanlarından taviz vermeyen İngilizler, ne kadar kuzeyde yaşıyorsa, dillerini de anlamak o kadar zorlaşıyor.

Top yuvarlaktır, mizah göreceli

İngiliz mizahı denilen bir şey var. Ve de hiç bize göre değil. Başkalarını incitmeme ve alınganlık konusunda dünyaya damgasını vuran bir toplum olarak, espri yapan her İngiliz’e küsmeniz çok büyük ihitimal. Dalga geçme, zekice aşağılama ve ironiden oluşan İngiliz mizah anlayışı bazılarına rencide edici olabilse de, alıştıktan sonra gerçekten komik.
İngilizler gerçekten futbol delisi ve sosyalleşmek için futbol konusunu açmak yeterli. Sporu genelde seven İngilizler’in krikete düşkün oldukları ise pek doğru değil. Onun yerine, bir başka ulusal saplantıları olan rugby var. Bu sporun kurallarını anlamak pek de kolay olmadığı için, siz en iyisi futbol sohbetinde kalmaya çalışın.